Röportaj: Kuş Fena Havalandı / Oben Budak

Oben Budak
obudak@htgazete.com.tr


Kuş Fena Havalandı!

ÜLKEMİZE yabancı bir popstar geldiğinde konser çıkışı bizim popstarları görüntüleyip konser hakkında fikirlerini alırken neredeyse hepsinin ağzından aynı söz dökülür "Onlardaki para bizde olsa neler yaparız!" İşte buna göre Türkiye'nin en zengin sanatçısı Gülşen olmalı ki yabancı starlar tadında harika bir konser hazırlamıştı bize. Daha başlangıçta Ozan Çolakoğlu'nun konser için hazırladığı bir giriş eşliğinde özel videolar izlemeye başladık. Sonra Gülşen sahneye geldiğinde bir baktık ki arkasındaki dansçıları eşliğinde deli gibi dans ediyor! Yasemin Yalçın'ın kızı Eylül Ataşer'in yaptığı koreografiler dünya standartlarındaydı. Zeynep Tosun'un tasarımları Bahar Kongel'in styling'iyle birleşince ortaya cidden "sahne kostümü" çıkmış. Şarkı aralarında gereksiz konuşma boşlukları yoktu. Bizim şarkıcıların hepsi sahne de Sezen Aksu gibi hissettiklerinden -birçoğu hiçte komik olmadıkları halde- şarkı aralarında konuşmayı severler. Ama Gülşen, şarkılarını yeniden Ozan Çolakoğlu'nun eline teslim edip onları birbirine mükemmel bir şekilde bağlayınca durmadığımız bir gece yarattı bizim için. Kostüm değiştirmeye gittiğinde bizi Fransa'dan gelen siyahi zennenin şovuyla baş başa bıraktı. Konser için özel çekilen videolar da gösteri boyunca sahnedeki mizansene göre fon oluşturdu. 

Konserin arkadaşlarına verdiği Bir Güzellik Yapsana, Süpermen, Tesir Altında, Ara Sıcak gibi hitleri söyleme bölümüne geçildiğinde bizi nakavt edip yere serdi valla. Üst üste bu kadar hiti duyunca Harbiye Açıkhava, coşkusuyla Çeşme kulüplerini aratmadı. Gülşen'in sahnedeki mükemmel görüntüsü, hali tavırları işin en önemli bonusu. Bahsettiğim şovu dünya seksisi bir kadın yapınca olay bir farklı oluyor. Hepsini üst üste koyduğunda ortaya çıkan tablo Gülşen'in sahnelerde yeni bir dönem başlattığını, kanatlarını açarak havalandığını ve kadın-erkek demeden rakiplerini yerde bıraktığını gösteriyor.

"GÜLŞEN'E HELAL!"
Konserin ilk yarısı bittiğinde sohbet etmek için kulise geçtik ama konuşulan konu Gülşen'den başka bir şey olmadı. Mustafa Sandal "Bunu ben söylüyorsam not etmen gerekir, ben böyle bir şey izlemedim" diyerek benimle aynı görüşteydi. Zaten konser sırasında yerinde duramadan Gülşen'e eşlik etti. Bir atsa kendini sahneye de efsane danslarını canlı izlesek diye geçirdim içimden ama o gece Gülşen "ön sıradaki ünlü sanatçıyı sahneye alıp düet yapma" klişesini de yıktığından öyle bir şey yaşanmadı. Murat Dalkılıç da Gülşen'e bu kadar yakın olup sahnede olan bitenler sırasında şoka girenler arasındaydı. Ozan Çolakoğlu'yla öğlen gidip provaların bir kısmını izlemiştik aslında ama ona rağmen hipnotize olmuş gibi hissediyorduk sanırım. Konser sırasında yanımda oturan Eliz Sakuçoğlu'yla sürekli birbirimizi dürtmekten bir hal olduk. Bir saniyesini bile kaçırmak istemedik sahnede olan bitenin. Herkesin kurduğu ortak cümle de "Helal olsun Gülşen'e"ydi. Son şarkılara doğru taksi kapmak için çıkan insan sayısı bile çok azdı. Çünkü sahnede bir şov vardı ve herkes bir sonraki adımı merak ediyordu.

ALKIŞLIYORUM ÇÜNKÜ...
Yazdıklarımı sonradan okuyunca Gülşen fanı gibi hissettim kendimi ama Türkiye sahnelerinde yapılması hayal gözüyle bakılan, her saniyesi çalışılmış bir şov sunduğu için kendisine hissettiğim minnet duygusundan sanırım bu cümleler. Bu gözler böylesini cidden izlemedi. Türkiye standartlarının çok çok yukarısında bir şov sundu bize Gülşen. Kendisine, dünya standartlarında bir şov hazırlamanın çok da uzak olmadığını gösterdiği için teşekkür ediyorum, sahne şovu konusunda çıtayı fena halde yükseltti. Gülşen'in bu şovu umuyorum hâlâ sahnede fonda kendi kliplerini oynatanlara, slow şarkılarda 'düşen gül yaprakları' konseptli görüntüleri ekrana verenlere, dansçıların ortasında kazık gibi durup şarkı söylemekle şov yaptığını zannedenlere, sürekli kıyafet değiştirmekle bu işin kurtarılacağını zannedenlere örnek teşkil eder.

Kaynak: Habertürk Gazetesi / Oben Budak (24 Eylül 2013)