Sahnede devleşen kadın: Gülşen, Cosmopolitan 2014

Zirvede Gülşen
Röportaj: Ceylan Yeniacun
İşine o kadar tutkuyla bağlı bir kadın var ki karşımızda, "kariyerimde kendimi tekrar etmektense evde oturur, en beceremediğim ev işi olan bulaşıkları yıkarım daha iyi" diyor. Gülşen'le yeni albüm hazırlıkları öncesi buluştuk ve harika bir kapak çekimi gerçekleştirdik.

Cumartesi sabahı 09:00'da stüdyoda buluşmak üzere sözleşiyoruz. 09:00'da kapıda beliriyor. Siyah beyaz çizgili triko kazağı, siyah skinny jean'i ve Birkenctock terlikleriyle Gülşen karşımızda. Yüzünde hiç makyaj yok. Cildinin pürüzsüzlüğüne hayran kalıyoruz. Fiziği ise kusursuz. Öyle sanıldığı gibi sağlıksız bir zayıflığı yok sadece fit. Sıcak tanışmanın ardından tam saçının ve makyajının yağılacağı odaya geçerken masadaki Kürt böreğini görüyor. "Ne zamandır canım çekiyordu." deyip tadına bakıyor. Ardından hazırlıklar için odaya geçiyoruz. Sıcakkanlı duruşunun yanında cool bir hali var. Kendisi için hazırlanan kıyafetleri tek tek inceliyor ve içten bir gülümsemeyle hepsini çok beğendiğini söyleyip teşekkür ediyor. Çekim boyunca gülümsemesi bir an olsun yüzünden eksik olmuyor. Defalarca kıyafet değiştiren, saatlerce poz veren o değilmiş gibi... Sıra röportaja geldiğinde ise Gülşen, hayatıyla ilgili ilginç açıklamalarda bulunuyor.


Be Adam şarkınızla 1996 yılında inanılmaz bir çıkış yapmıştınız. O günden bu güne hayatınızda neler değişti?
Yıl 2014. Aradan 18 yıl geçti. Bu çok uzun bir zaman birçok şeyin değişmesi için. Ama tek değişmeyen şey işimi halen ilk günkü heyecan ve tutkuyla yapıyor olmam.

Bugüne kadar kendiniz için yaptığınız en iyi şey ne oldu?
Uzun zamandır kariyerimi kendim planlayıp yönetiyorum ve kendi yazdığım şarkılarla müzik hayatımı devam ettiriyorum. Bence bu kendim için yaptığım en iyi şey.

Moraliniz bozuk olduğunda iyi hissetmek için neler yaparsınız?
Öyle zamanlarda uzaklaşmayı, yalnız kalmayı ve yazmayı tercih ediyorum.

Bu yıl Murat Boz'la düetiniz çok ses getirdi. Hayranlarınızı sevindirecek yeni projeler var mı?
Var tabii; projeler bitmez. 2015'in ilk yarısında yeni albümümü çıkarmayı planlıyorum. Çalışmalara çoktan başladık bile.

Sahneye çıktığınızda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Çıkana kadar aşırı heyecanlı oluyorum, çıktıktan sonrası ise tarifsiz bir mutluluk. Başka hiçbir yerde ve hiçbir durumda hissetmediğim bir duygu bu.

Her albüm sanatçıya ait yeni bir dönem derler. Sizin için de bu böyle olmalı çünkü şarkılarınızı hep siz yazıyorsunuz. Beni Durdursan Mı? nasıl bir dönemdi ve nasıl algılandı?

Beni Durdursan Mı? albümümün içinde sözlerini ve müziklerini yaptığım 10 şarkı var. Yaratıcılık süreci elbette ki son derece sancılı oluyor. Yaptığım şey, kafamın içinde duyduğum seslerle, kendimi en iyi ifade ettiğim sözcüklerin birleşiminden bir dünya yaratmak ve o dünyanın birçok insanın hayatına dokunması. O zaman dilimi, hayal ettiğim kadar ışıltılı, başarılı ve yeni şarkılar için ilham veren bir dönemdi benim için.

Bugünlerde yeni albümünüzün kayıtları için Londra'ya gidiyorsunuz. Bu albüm için neler hissediyorsunuz?
Evet, Ozan'la (Çolakoğlu) albüm kayıtlarına Londra'daki stüdyomuzda devam edeceğiz. Türkiye'ye ise sadece konserler için gelip gideceğim. Albüme konsantre olmak için ve ilham açısından Londra her zaman en cazip yerlerden biri. Bir öncekine göre daha farklı bir dönem çünkü aradan geçen zaman zarfından duygular, düşünceler ve kendimi ifade etme biçimim, sound'lar ve birçok şey değişmiş oluyor. Bir önceki başarının sarhoşluğuna kapılıp her albümde aynısını tekrarlama içgüdüsü bu işin en tehlikeli yanı bence. Bu, farkında olmadan gerilemeye sebep verir. Tabii kariyerinde kendine nasıl bir yok çizdiğine bağlı. Mesela benim gibi yeni şeyler deneyerek risk almayı sevenler için, asla denenmeyecek bir yol. Kendimi tekrar edeceğime oturup, en beceremediğim ev işi olan bulaşıkları yıkamayı tercih ederim.

Söz yazmanın en ayrıcalıklı yanı nedir?
Sanki bir elçi gibi. İletilecek mesajları, sözler aracılığıyla yerine ulaştırıyorum.

Ozan Çolakoğlu'yla hep müziğin mutfağında gibisiniz. Kendinize olduğu kadar başka isimler için de şarkı yapıyorsunuz. Kişiye özel şarkı yapmak sizce nasıl bir süreç ve haz?
Ozan müthiş bir zeka ve yeteneğe sahip evrensel bir müzisyen. Elinin değdiği her şarkıyı parlatıyor. Birlikte müthiş bir uyum içinde çalışıyoruz. Kişiye özel şarkıya gelince, her sanatçını duruşu, sesi ve özellikleri birbirinden farklıyken aynı şeyi herkese oldurmaya çalışmak gibi bir şey mümkün değil tabii ki. 36 beden birisine 40 beden elbise giydiremezsiniz. Hadise'ye Superman, Mustafa Sandal'a Tesir Altında, Ajda Pekkan'a Ara Sıcak dedirtme sebebim bu. Tabii ki iç dünyamın çeşitliliği ve çok sesli oluşu birbirinden farklı tarzlarda şarkı üretebilmemi sağlıyor.

Söz yazarı, sahneden performans sergileyen ve pop star Gülşen'e neler, kimler ilham verir?
Söz yazarı Gülşen'e okuduğu, izlediği, gördüğü, görmek için yanıp tutuştuğu, etrafında olup biten, gündelik yaşantıya dair her şey ilham verir. Sahnedeki Gülşen'e şarkıların gücü, dansın büyüsü, seyircinin coşkusu; pop star Gülşen'e ise dünyada yeni akım yaratan tüm sanatçılar ilham verir.

Şehirden uzaklaşmak istediğinizde kaçış noktalarınız nereler olur?
Direkt Alaçatı. Hadi hazır çıkmışken biraz daha uzaklaşayım dersem de Londra'ya gitmeyi tercih ediyorum.

Hayatla ilgili keşkeleriniz var mı?
Pişmanlıkla söylenen keşkelerin yok çünkü her ne olduysa hep iyiliğim içindir diye düşünürüm. Dünü ve yarını düşünmek değil de bugünün hakkını veremeden yaşamaktan korkarım ben.

Her daim formdasınız. Ne kadar zamanınızı spora ayırıyorsunuz?
Formda ve fit olmak öncelikle yaptığım işin olmazsa olmazı. Aynı zamanda da hem sağlık hem de aynada kendimi iyi hissetmem açısından sporun hayatımdaki önemi büyük. Her sabah açık havada bir saate yakın yürüyorum. Haftanın iki günü de pilates yapıyorum.

Yemek yapmayı sever misiniz?
Çok severim. Pek vakit kalmıyor iş yoğunluğundan ama hem yemeklerde hem de tatlılarda hiç fena sayılmam.

Herkesin ister istemez korkuları vardır peki ya sizin?
Asansör, deniz yolculuğu ve rüzgar sesi kabusum.

Dünya'ya tekrar gelecek olsanız, nerede, ne yapıyor olurdunuz ve kim olmayı isterdiniz?
Yine Atatürk'ün çocuğu olmak, yine şarkı yazmak, yine şarkı söylemek isterim.

Aşkı nasıl tarif edersiniz?
Şu anda kadar edebilen olmuş mu? Yazdığım şarkılarda anlatıyorum ama bence tam bir tarif henüz bulunamadı.

DEVAMI COSMOPOLİTAN'IN KASIM SAYISINDA...

0 Yorumlar:

Zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz..